-Mineral’i tanıyabilir miyiz?
“Mineral,” doğanın yaratımı yarı kıymetli ve kıymetli taşları, özgün tasarımlarla buluşturarak, ağırlıklı olarak kişiye özel bir takı yelpazesi sunan bir design stüdyosudur.
-Mineral’in kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
Babam, Mete Arıkan bir Jeolog ve Gemolog. İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’n- den Jeoloji Yüksek Mühendisi olarak mezun oluyor. Okurken saha calışmaları ve arazi gezileri sırasında kendi koleksiyonu icin mineraller toplamaya başlıyor. Her gecen gün doğaya, doğanın yaratımı mineral ve taslara ilgi ve hayranlığı giderek artıyor. Kendisi uzun yıllar Elektrik Isleri Etüd Idaresi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda üst düzey bürokratlık yaptı. Tarih yönünden çok zengin olan ülkemizde Arkeolojik kazılarda çıkan takılarda kullanılan taşların analizinde bilir kişi oldu.
Ben doğal taşlarla büyüdüm. Hatta çocukluğuma dair ilginç anılarımdan biri de kardeşimle yıllarca doğal kuvars kristallerinin uzerinde uyumamızdı. Babamın koleksiyonu artık vitrinlere sığmamaya başladığında, yataklarımızın altındaki çekmeceler dolmaya başlamıştı.
Bir süre sonra babamın bu hobisi araziden topladığı bu taşları işlemeye doğru evrildi. Onları kesiyor, parlatıyor ve saatlerce ışık altında her taşın desenini inceliyor sanki her birinin hikayelerini dinliyordu… Babamın en büyük zevklerinden biri de eve gelen eş, dost ve özellikle de çocuklara taşların bu hikayesini anlatması oldu.
-Çok özgün, kişiye özel, harika ürünler ortaya çıkarmışsınız. Peki takı ve tasarıma geçişiniz nasıl oldu?
80’li yıllardı. Taşları tanıyan, hikayelerini biraz anlayanlar, bu taşları üzerinde taşımak istiyorlardı. Taşların, minerallerin öyle bir büyüsü vardır. Tanıdıkça, haşır neşir oldukça hayranlığınız artar. Günün birinde de bir taş size göz kırpar, sahip olmak istersiniz.
Giderek artan talepler doğrultusunda altın ve gümüş ile çalışıp çok özgün sanat eserleri ortaya çıkaran üstadlar- la yollarımız kesişti. Her taş için ayrı, taşın karakterini ortaya çıkaran takılar tasarlamaya ve üretmeye başladık. Sadece yurtiçi ve yurtdışında, özel davetle açtığımız sergilerde satış yaptık uzun yıllar. Ortak hobimiz buydu, bir sergi icin çalışır, tüm üretimimizi takipçilerimizle kavuşturur ve bir sonraki koleksiyona geçerdik. İlk, orta, lise yıllarımdı. Her aşamasında ailecek çalışırdık.
-Yıllar içinde birçok ödüller aldığınızı biliyoruz. Özel davetle katılmış olduğunuz belli başlı sergileri okuyucularımız için açabilir misiniz?
Tabii. Kısaca özetlemeye çalışayım:
• 1984’te Alarko Holding’in davetiyle Alarko Holding Sanat Galerisinde “Eskinin Esintisiyle Çağdaş Takılar” sergisine onur konuğu olarak katıldık.
• 1986, İzmir Resim Heykel Müzesi “Taş ve Takı Kültüründen Örnekler” sergisinde “Özgün Takı Üretimi” ödülüne layık görüldük.
• 1985-1992 yılları arasında Alman ve Amerikan Büyükelçiliği’nde sergiler
• 1992, Internationale Zürcher Mineralien-Börse
• 1992’te babam Degerli ve Yari Degerli Mücevher taşları ile süs taşları ve koleksiyon yapılacak mineral ve fosillerin tanımlanması, tanıtılması ve değerlendirilmesi amacıyla 11 kisilik bir grup ile Türkiye Gemoloji Derneği’ni kurdu.
• 1993 yılında Basel’da Özel Davet ile Türkiye’ye Has Taş ve bunlardan üretilen takıları Türkiye adına tanıttık.
• 1995’te “DÖSİM” icin özel olarak üretilen tasarımlarımız ile donemin Kültür Bakanı Sayın Fikri Sağlar’dan “Anadolu El Sanatlarına Değerli Katkı” ödülünü aldık.
• 1998, San Fransisco, Gem&Mineral Society Inc., özel davetiyle Golden Gate’de “Türkiye’ye Özel Taşlar” sergisini açtık, tanıtımını yaptık
• 2001 yılında İzmir Türk Amerikan Derneği ve Gemoloji Derneği’nin düzenlediği, ‘Süs Taşları Günleri’de ‘Seçkin Örnekler’ ödülüne layık görüldük.
• Kuşadası, Istanbul ve Pera’da özel katılımlı sergilerimiz oldu.
-İlk mağazanızı 1989’da Ankara Tunalıhilmi’de açtınız. Hiç reklam vermeden tüm Ankara’nın tanıdığı bir marka hali- ne gelmedeki başarınızın sırrı nedir?
Yaptığımız işi iyi bilmek, tamamen doğanın yaratımı naturel taşlarla çalışmak, bu konuda babamin engin bilgisi, annemin tüm sürece yakın ilgisi ve desteği, işlenebilir doğal taşlar konusunda müşterilerimizi bil- gilendirme tutkumuz, prensiplerinizden ödün verme- mek, yaptığımız işe değer vermek, keyif almak – kı- saca, profesyonelliğin tutkuyla birleşimi…Sonucunda kulaktan kulağa tavsiyelerle büyüyen bir müşteri ağı.
-Göktürk’te yeni bir girişiminiz var. Bize biraz Göktürk’te açtığınız stüdyodan bahseder misiniz?
Evet, İstanbul’dan Ankara’ya gelip alışveriş yapan müşteri sayımız arttıkça, ki bunların icinde birçok ünlü isim de var, İstanbul’da bir showroom fikrine daha sıcak bakmaya başladık.
Ben de yıllarca pazarlama, strateji ve girişimcilik konularında profesyonel olarak çalıştıktan sonra, çocukluk sevdam ve hobime biraz daha yer açmak isteyince düğmeye bastık. 10 seneye yakındır Göktürk’te yaşıyorum ve özel günlerde hem kendimize, hem de sevdiklerimize özgün bir hediye arayışının zaman baskısı altında ne kadar zor oldugunun farkındayım.
Randevu ile sevenlerimizi kabul etmeye başladık. Doğaya, naturel taslara ve tasarıma meraklı herkesi bekliyoruz.
-Neden Mineral Stüdyo?
• Gerçek olduğuna emin olduğunuz kıymetli ve yarı kıymetli taşların altın ve gümüş kullanılarak harmanlandığı özgün, tasarım takılar arıyorsanız
• ‘Private Shopping’ deneyimi ile kişiye özel hediye danışmanlığı almak ve
• Kişisel koleksiyonuz icin Türkiye’nin ve dünyanın ‘Gem’ taşlarından ve minerallerinden seçkin örnekler bulmak istiyorsanız
• Taşlardan objeler, fosiller, minerallerle de ilgileniyorsanız
Mineral Ankara ve Mineral İstanbul Stüdyo sizin icin keyifli uğrak noktaları olacak
Δ Pandemi nedeniyle mağazalarımıza sadece randevu ile hizmet vermekteyiz. Lütfen telefon ediniz.